YARATICI YAZARLIK ÜZERİNE SIKÇA SORULAN SORULAR

Kemal Oruç

Son yıllarda yeni yazarlar, yazarlık eğitimleri ve yazarlık üzerine yapılan çalışmalar çoğaldı. Özellikle pandemiyle birlikte online yaratıcı yazarlık atölyelerine katılan yazar adaylarının çokluğu yazmaya ilginin arttığını gösteriyor.

Bu yazıda, TİDA’daki yazarlık atölyelerime katılan öğrencilerimin ve bana sosyal medya aracılığıyla ulaşan yazar adaylarının yaratıcı yazarlık üzerine sıkça sorduğu soruları bir araya getirip cevapladım. İyi okumalar ve yazmalar dilerim.

 

1. Yaratıcı yazarlık nedir?

Yaratıcı yazarlık, bilgileri, kavramları, duyguları ve düşünceleri, yaratıcı imgelemeyle, daha önce kimsenin yapmadığı şekilde kurgulayarak özgün bir edebi eser yazma anlamına gelir. Roman, öykü, oyun, senaryo, masal, şiir, şarkı sözü, çizgi roman ve deneme yaratıcı yazarlık alanına girer.

Yaratıcı yazarlık, kişinin hiçbir etkiye gereksinimi olmadan, her an, herhangi bir şeyden yola çıkarak yeni bir eser yaratabilmesini sağlar.

 

2. Yaratıcı olmayan yazarlık olur mu?

Olur. Bunu anlamak için öncelikle yaratıcılık kavramını anlamlandırmak gerekir. 

Yaratıcılık, var olan bilgileri, başkalarının yapmadığı şekilde işleyerek, bir problemi çözmek ya da  işe yarar yeni bir şey meydana getirmektir.

Yaratıcılıktan bahsedince anlamlandırmamız gereken kavramlar ise imge ve imgelemedir. 

İmge, bir nesnenin zihnimizde oluşan görüntüsü; imgeleme ise, zihnimizde oluşturduğumuz imgeler arasında ilişki kurma ve yeni düşünce/kavram üretme anlamına gelir. İmgeleme zihinde imge oluşturmaktan yeni bir şey yaratmaya kadar gider.

İmgeleme üçe ayrılır: 

  • Basit imgeleme
  • Tekrarlayan imgeleme
  • Yaratıcı imgeleme

Buna bağlı olarak yazarlığı da üçe ayırabiliriz: 

  • Basit yazarlık
  • Tekrarlayan yazarlık
  • Yaratıcı yazarlık

 

Basit imgeleme, zihinde oluşan basit imgenin somutlaştırılmasıdır. 

Örneğin, zihnimizde “elma” imgesini oluşturup “elma” demek basit imgelemedir. Yaratıcılık gerektirmez.

Basit yazarlık, yaratıcılık gerektirmeyen yazarlıktır. 

Örneğin, mahkemede konuşulanları yazan zabıt katibinin yaptığı iş basit yazarlıktır.

Tekrarlayan imgeleme, zihinde daha önce kurgulanmış imgelerin yeniden kurgulanarak somutlaştırılmasıdır. 

Örneğin, yemeği tekrarlayan imgelemeyle yaparız. Yemeğin ilk yaratımı daha önce yapılmıştır. Bu yaratımı yeniden gerçekleştiririz. Yeniden yaratımda ise yapacağımız değişiklikler kısmi yaratıcılık içerir.

Tekrarlayan yazarlık, kısmi yaratıcılık gerektiren yazarlıktır. 

Örneğin, tüm gün bir şeyler yaşadınız ve akşam evinize gidip bunları günlüğünüze yazdınız. Bir gazetecisiniz; var olan olayı haber metnine dönüştüreceksiniz. Bunlar kısmi yaratıcılık gerektiren işlerdir ve tekrarlayan yazarlıkla yapılır.

Yaratıcı imgeleme, zihinde oluşan imgeleri, daha önce kimsenin yapmadığı şekilde, birbiriyle ilişkilendirerek ortaya işe yarar yeni ürün koymaktır.

Örneğin, insanların işine yarayan yeni bir buluş yaratıcı imgele sonucunda ortaya çıkmıştır.

Yaratıcı yazarlık, bilgileri, kavramları, duyguları ve düşünceleri, yaratıcı imgelemeyle, daha önce kimsenin yapmadığı şekilde kurgulayarak özgün bir edebi eser yazma anlamına gelir.

Örneğin, roman, öykü, oyun, senaryo, masal, şiir, şarkı sözü, çizgi roman ve deneme yaratıcı yazarlık ürünleridir.

 

3. Yaratıcı yazarlık öğretilebilir mi?

Kişi yazarlığı keşfeder. Eğitim aldığınız kurum ya da kişi ise yazarlığı keşfetme sürecinizde size rehberlik eder ve bu sürecin daha sağlıklı olmasını sağlar. İyi bir kurum ya da kişi sizin motivasyonunuzu arttırır, öğrenme ortamı oluşturur; doğru bilgilere ve yöntemlere ulaşmanızı sağlar. 

Yine de, siz kendinizi eğitmediğiniz sürece yazarlık yapamazsınız. Eğitim sürecinde verilen çalışmaları yapmazsanız eğitim sonunda alacağınız sertifikanın hiçbir işe yaramayacağını ve yazarlık yapamayacağınızı bilmeniz gerekir.

 

4. Yaratıcı yazarlık eğitimi nereden alınır?

Çeşitli ülkelerde lisans ve lisansüstü düzeylerde yaratıcı yazarlık bölümleri bulunmaktadır. Türkiye’de lisans ve lisansüstü dramatik yazarlık bölümleri yer almakta; yaratıcı yazarlık ise üniversitelerde kurs düzeyinde verilmekteydi. Günümüzde ise, yaratıcı yazarlık, lisans ve yüksek lisans programlarında ders olarak yer almaktadır. 

Bunun dışında yaratıcı yazarlık üzerine çeşitli kurumların düzenlediği kurs, atölye ve seminerler bulunmaktadır. İlgi çeken yazarlık eğitimleri şunlardır:

 

Kemal Oruç / TİDA

Beliz Güçbilmez / Güçbilmez Atölye Eğitim ve Danışmanlık

Murat Gülsoy / Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi

Semih Gümüş / Notos Atölye

Irmak Zileli / Üretimhane

Ayşegül Kanat / Seyirevi Tiyatro ve Sanat Merkezi

Jale Sancak / Yengeç Sanat

Lüset Kohen Fins / İstanbul Drama Sanat Akademisi

Yeşim Cimcoz / Sanal Yazı Evi

Ferhat Uludere / Edisyon Evi

Fadime Uslu / Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı

 

5. Yaratıcı yazarlık eğitimleri bana ne kazandırır?

Bu eğitimler, yaratıcı yazarlık atölyesi, yaratıcı yazma eğitimi, yaratıcı yazım dersleri, kurmaca atölyesi, online yazarlık atölyesi vb. isimlerle yapılmaktadır. 

Yaratıcı yazarlık eğitimlerinde doğru bilgilere ve kaynaklara ulaşırsınız. Yapacağınız uygulamalarla kendinizi nasıl geliştireceğinizi öğrenirsiniz. Yazım tekniklerini öğrenir, zamanla kendi tekniğinizi geliştirirsiniz. Yazmayı keşfetme sürecinizde size danışmanlık yapılır. Ayrıca edebi metinleri çözümleyerek okumayı öğrenirsiniz. Böylece her eser sizi yazar olarak eğitmeye devam eder.

 

6. Yaratıcı yazarlık eğitimi almak istediğimde nelere dikkat etmeliyim?

İhtiyaç: Önce kendinizi gözden geçirin. Böyle bir eğitim almaya ihtiyacınız var mı?

Zaman: Eğitim almak, kendinizi eğitmek ve yazmak için zamanınız var mı?

Bütçe: Profesyonel eğitim almak istiyorsanız gideceğiniz kurumun, bütçenize göre, taleplerinizi karşılayabileceğinden emin olun. Eğitmen olmayan ünlü yazarların atölyelerine çok yüksek ücretler ödeyip atölye sonunda pişman da olabilirsiniz. Bir eğitimin pahalı olması onun kaliteli olduğu anlamına gelmez. Önemli olan içeriktir. Düşük bütçeye uygun iyi kurum, iyi eğitmen, iyi müfredat size çok daha faydalı olabilir.

Eğitmen: İyi bir yazarın eğitmenliği kötü olabilir. Yazmak ve öğretmek iki ayrı iştir. Eğitim almak istediğiniz kurumdaki eğitmenlerin eğitimini, ne kadar süredir eğitmenlik yaptığını, yazarlık üzerine üretimlerini; özellikle kitap, makale, söyleşi ya da anlatıma dayalı ürünlerinin olup olmadığını araştırın. Eğitmenliği seven insan, sahip olduğu bilgileri bulduğu her alanda paylaşmayı sever. 

Müfredat: Alacağınız eğitimin müfredatının olması çok önemlidir. Bir eğitmen eğitim sürecini planlamayı bilmelidir. Örneğin, altı ay süren bir eğitimin, aylık, haftalık ve günlük planlar içeren müfredatı olmalıdır.

Çalışma Planı: Eğitimin ne kadar süreceği ve ne şekilde ilerleyeceği önemlidir. Belirlenen gün ve saatte müfredatta yer alan konuların işlenmesi gerekir. Eğitim tamamlandıktan sonra ek süre ile içerik detaylandırılabilir. Yine de süreç uzatılıp sürekli aynı şeyler yapılıyorsa, o eğitime devam etmek zorunda değilsiniz.

Çalışma Koşulları/Sözleşme: Bir ücret ödeyip alacağınız eğitimin çalışma koşullarının belirlenmiş olması ve bu çalışma koşullarının bir sözleşmeyle karşılıklı onaylanması önemlidir. Böylece kurumun/eğitmenin ve öğrencinin hakları korunmuş olur.

Tutum: Kurumun ve eğitmenlerin öğrencilere karşı tutumu önemlidir. Kurumda daha önce eğitim almış olan öğrencilerin kurum, eğitmen ve eğitimle ilgili yorumlarını okuyun.

Süreklilik: Eğitmenlerin sürekli derse girmesi, her öğrencinin gelişimini takip etmesi ve eğitim planlarını buna göre şekillendirmesi önemlidir.

Katılım Belgesi: Aldığınız eğitimin süresini, içeriğini, eğitmenin adını içeren belgedir.

 

7. Sertifikam olmadan yazarlık yapabilir miyim?

Eğitim almanız ve kendinizi eğitmeniz önemlidir. Eğitim sonunda alacağınız sertifikanın niteliksel olarak yazarlık sürecinizde pek bir değeri olmayacağını bilmenizi isterim. Öyle olsa elinde yazarlık diploması ya da sertifikası olan herkes yazar olurdu. Edindiğiniz doğru bilgilerle ya sürekli yazarsınız ya da yazmazsınız; işte bütün mesele budur. 

 

8. Online yaratıcı yazarlık eğitimlerinde verim düşüyor mu?

Yüz yüze yapılan tüm kuramsal çalışmalar ve uygulamalar online yaratıcı yazarlık atölyesinde de yapılmaktadır. Online platformlarda bilgiye hızlı bir şekilde ulaşma ve sunum çeşitliliği konusunda teknolojiden yararlanma yazarlık eğitimlerini çok daha verimli hâle getirdi. Ayrıca, online atölyeler daha ekonomiktir ve her yerden bilgisayar, tablet ya da cep telefonuyla katılma imkanı zamandan tasarruf etmenizi sağlamaktadır.

 

9. Yaratıcı yazarlıkta yetenek ne kadar önemli?

Herkes yazabilir; doğru bilgiyle ve düzenli çalışarak. Yazma becerisi, dilin özelliklerini bilerek; okuyarak, araştırarak ve düzenli yazarak geliştirilebilir. Tembellik ise yazarlığın en büyük düşmanıdır. Yazabilmek için, yazın!

 

10. Ne yazmalıyım?

Yazmaya en iyi bildiğiniz konularla başlayın. Örneğin, öğretmenseniz okulda geçen öyküler yazabilirsiniz. Tabii, bunu yaparken etik kurallara uymak zorundasınız.

 

11. İçimden geldiği gibi mi yazacağım?

Bundan kastınız samimiyetse, evet, içinizden geldiği gibi yazın. Eğer kastınız “Ben herhangi bir şekilde başlayayım da, nereye giderse artık…” ise muhtemelen yarı yolda kalacaksınız ya da çok geç tamamlayabildiğiniz metin dağınık olacak.

İçinizde ne olduğu da çok önemli. Bu yaşınıza kadar ne biriktirdiniz? Dil bilgisi, edebiyat, sosyoloji, psikoloji, felsefe, kültür, matematik, sanat ve estetik üzerine içinizde ne var?

 

12. İlk cümleyi bir yazsam gerisi gelecek aslında… Ne yapmamı önerirsiniz?

İkinci cümleden başlayın. Daha sonra, gerekirse, ilk cümleyi yazarsınız.

 

13. Yazmak için duygusal coşkunluk yaşamayı bekliyorum. Bu doğru mu?

Şu iki soruya dikkat edin:

  • Öfkeliyken önemli kararlar alır mısınız?
  • Önemli olan sizin duygulanmanız mı yoksa okurun duygulanması mı?

Kendiniz için yazıyorsanız (günlük gibi), istediğiniz kadar duygusal coşkunluk yaşayın ve istediğiniz gibi yazın. Sonuçta o metni sizin dışınızda kimse okumayacak. Başkaları okusun diye yazıyorsanız, başkalarının nasıl okuyacağını ve okurken ne yaşayacağını düşünerek yazmalısınız. 

Aklınızla yazın! Bir yazar olarak işiniz, aklınızla duyguları kontrol etmek ve onları metninizde gerektiği gibi kullanmaktır. Duygular zaten her an ortaya çıkmaya hazırdır. Ne kadar tasarım yaparsanız yapın, yazmaya başladığınızda duygular da kendiliğinden metnin içine sızmaya başlar.

 

14. Duyguları nasıl yazacağız?

Önemli olan duyguyu değil, duyguyu ortaya çıkaran eylemleri yazmaktır. Okuru duygulandıran da bu eylemlerdir. 

Örneğin, bir arkadaşınız yanınıza gelip salya sümük ağlamaya başladığında, üzgün olduğunu elbette anlarsınız ama ona hep dışarıdan bakar ve bu durumuna anlam vermeye çalışırsınız. Bu nedenle “Ne oldu, anlatsana.” dersiniz. Ancak anlattığında onunla empati kurmaya başlar ve siz de işin içine girip o duyguyu yaşayabilirsiniz.

 

15. Esin perim neden gelmiyor?

Esin perisi diye bir şey yoktur. Bu olsa olsa yazar olmaya çalışan tembellerin uydurması ve çalışmama bahanesidir. Odaklanmanız gereken kelime esinlenmedir. Esin gökten inmez, yerden bitmez, birdenbire karşınıza çıkmaz. Var olabilmek için bir alt yapıya muhtaçtır. Esinlenme süreci işçilik gerektirir.

 

16. Esinlenme ne demektir?

Esinlenme, yazarın bir etkiyle birlikte yeni eser yaratmak için çalışması; bilgi edinme, imgeleme, araştırma, düşünme, gözlemleme, öykünme ve not alma yoluyla kendini sürekli beslemesi demektir.

 

17. Romanımı bir oturuşta yazmam mümkün mü?

Birden gelen enerjiyi (yazma isteğini) esinlenme sürecine dönüştürmek gerekir. Aksi takdirde yazılanlar ham kalacaktır. Metni bir çırpıda yazıp bitirmiş olmanız sorundur. Bu yazdıklarınızın çoğunun ortaya kontrolsüz çıktığını gösterir. Bu durumda karmaşık bir düzenleme sürecinde yazdıklarınızın önemli kısmı çöpe gidecektir. Yapılması gereken planlı ve kontrollü yazımdır. Metni tamamladıktan sonra birkaç gün ara verin ve onu düzenlemek/geliştirmek için yeniden ele alın. Metnin son hâli düzenleme ve geliştirme sürecinin sonunda ortaya çıkar. Yazdıklarınızı silmekten korkmayın. Emin olun, yeniden yazım her zaman daha iyi olur.

 

18. Kafamda her şeyi tasarlıyorum ama ellerim bir türlü işlemiyor. Neden?

Yazı hayal kurarak yazılmaz; yazarak yazılır. Hayallerinizi somutlaştırmak zorundasınız. Yazmak zihinsel olduğu kadar fiziksel bir iştir. Bedeninizin de yazmaya hazır olması gerekir. Bir sporcu gibi, sürekli antrenman yapmalısınız. Her gün belli bir süre düzenli yazın; ne yazarsanız yazın ama mutlaka yazın. Bedeniniz zihninizde oluşturduğunuz tasarımları yazmaya alışsın.

 

19. İlk eserimin mükemmel olmasını istiyorum. Mümkün mü?

Belki… Çok düşük ihtimal… Sorunuzu bir de şöyle düşünün: 

“Sahaya, hayatımda ilk kez, Şampiyonlar Ligi’nde çıkmak ve beş gol atmak istiyorum. Mümkün mü?” 

Yazarlığın tüm gereklerini yerine getirip düzenli yazdıkça yazarlığınız iyileşir.

 

20. Bir yazar neden tıkanır?

Bir yazarın / yazar adayının tıkanma sebepleri şunlar olabilir:

  • Yazım dilini bilmemesi
  • Yazma alışkanlığı olmaması
  • Dilin özelliklerini bilmemesi
  • Yazım tekniklerini bilmemesi
  • Yola haritasız çıkması / taslak hazırlamamış olması
  • Çalışma planı olmaması
  • Taslağa %100 bağlı kalmaya çalışması
  • Günlük dilde çok az kelime kullandığı için kullanabileceği kelime sayısının azalmış olması
  • Mükemmeliyetçi olması
  • Kendine güvenmemesi
  • Eleştirilmekten korkması
  • Kontrolsüz yazması
  • Aşırı kontrollü yazması
  • Yazmaya değer gördüğü bir konu bulamaması
  • Karakterlerini tanımaması
  • Duygularını kontrol edememesi
  • Zihinsel olarak odaklanamaması
  • Bedeninin yazmaya alışık olmaması
  • Bedeninin izin vermemesi (hastalık, yorgunluk, üşüme vs.)
  • Yazmaya çalıştığı alanla ilgili bilgisinin yetersiz olması
  • Fiziksel ortamın uygun olmaması (ışık, ısı, ses vs.)
  • Tükenene kadar yazması ve bir sonraki gün ne yazacağını bilmemesi

 

21. Yazmaya başladım ama bir yerde tıkanıp kaldım. Ne yapmalıyım?

Bir önceki sorunun cevabındaki bütün maddeler geçerli olabilir ama en önemli sebebi şudur: Taslağınızın ve çalışma planınızın olmaması. Kurmaca metni yazmak için belli bir aşamayı adım adım gitmek gerekir. Birdenbire bütün bir metni yazmaya çalışmak, büyük bir pastayı tümüyle yutmaya çalışmak gibidir. Oysa pastayı dilim dilim hatta lokma lokma yemek gerekir. Daha yolun başında bütün yazma sürecinizin planını yapmalısınız. Bir taslak çıkarmalı ve taslağınızı geliştirmek için sürekli notlar almalısınız. Eserin nasıl biteceğine yazmaya başlamadan önce karar vermelisiniz. Bir temanızın olması, bu tema üzerine kurulmuş, başı, ortası, sonu belli olan özetinizin ve özelliklerini iyi bildiğiniz hedef kitlenizin olması çok önemli. Karakterlerinizi de eseri yazmaya başlamadan önce tasarlamalısınız. Böylece karakterlerinizi, belirlediğiniz koşullara göre, istediğiniz gibi yönlendirebilirsiniz.

Ayrıca, çeşitli alanlarda kendinizi donatmanız; düzenli olarak, edebiyat, psikoloji, sosyoloji, felsefe ve politika  üzerine kitaplar / makaleler okumanız gerekir.

 

22. Bir kitap bastırdım ama ikinci kitap için ne yazacağımı bilmiyorum. Ne yapmalıyım?

İlk kitapta bütün kişisel kaynaklarınızı tüketmiş olabilirsiniz. Yaratıcı yazarlık da işte burada başlıyor. Böyle durumlarda kendinizi yaratıcı yazar olarak eğitmenizi; mümkünse iyi bir yaratıcı yazarlık atölyesine katılarak yazarlığı keşfetme sürecinizi iyileştirmenizi tavsiye ederim.

Dünya tek kitaplı yazarlarla dolu. Bu ilk kitapların çok azı kurmaca; çoğunlukla kişinin anılarından, serzenişlerinden ya da aforizmalarından oluşuyor. Şiir kitabı çıkaranlar da var. Bu kitaplar çoğunlukla yazarın kendi imkanlarıyla bastırdığı kitaplar. İyi bir editörle çalışılmadığında bolca yazım yanlışıyla yayımlanır. 

Artık günümüzde, içeriği iyi olsa bile, büyük bir tanıtım bütçesi yoksa bu ilk kitapların çoğu depolarda çürümektedir. Bir yazarın adı, yeni kitapların kapağında yazmaya devam ettikçe ve bu kitapların tanıtımı düzenli yapıldıkça okurların ilgisini çekmeye başlar.

 

23. Yazma alışkanlığımı nasıl geliştiririm?

Bir sporcu gibi her gün antrenman yapın. Örneğin, her gün 2 sayfa ya da 1 saat boyunca yazın. Antrenman yaparken istediğinizi yazın. Duygularınızı yazın. Uçan kuşları yazın. Uzaylıların ne zaman geleceğini yazın. Günlük hedefinize ulaşana kadar yazın. Antrenmanda saçmalayabildiğiniz kadar saçmalayın; ta ki maça çıkana kadar. Her gün böyle çalışırsanız okurlar için yazmaya başladığınızda anlamlı bütünlüğü olan metinleri kolayca yazabilirsiniz.

Aklınızla okuyun ve aklınızla yazın!

 

24. Yazmaya başlamadan önce taslak hazırlamak neden önemli?

Yola haritasız çıkarsanız ya kaybolursunuz ya da gitmek istediğiniz yere çok geç ulaşırsınız. Eseri yazmaya başlamadan önce taslak ve çalışma planı oluşturmak çok önemlidir. Bu ön çalışma eserinizi belirlediğiniz süre içinde ve istediğiniz nitelikte yazmanızı sağlar.

 

25. Bir kurmaca eserin taslağında neler yer alır?

  • Konu
  • Tema
  • Amaç
  • Hedef
  • Hedef kitle
  • Özet
  • Karakterler
  • Çatışmalar
  • Koşullar
  • Atmosfer
  • Öykünün türü
  • Zaman
  • Mekân
  • Kullanılacak teknikler
  • Bakış açısı
  • Anlatım dili
  • Anlatım türü
  • Yaklaşım
  • Bölüm sayısı
  • Yaklaşık sayfa sayısı
  • Durumlar ve olaylar
  • Alt metin
  • Semboller
  • Alan bilgisi
  • Kavramlar
  • Notlar

 

26. Yazacağım eserin bir mesajı olmak zorunda mı?

Olmasa da olur ama olursa çok daha iyi olur. Toplumsal derdi olan metinler daha güçlüdür. Teknik olarak cevaplamak gerekirse; burada odaklanılması gereken kelime ‘tema’dır. Her eserin bir teması vardır. Tema (önerme) eserin özünün bir cümle ile ifade edilmesidir. Bu cümle eserin ana fikrini de ortaya koyar. Yazar eseri bu tema üzerine kurar. Tema belirlenen konuya dair öneri ya da savunmayla oluşur. Örneğin konumuz “özgürlük” ise temamız “Adaletin olmadığı yerde özgürlük yoktur.” olabilir.

Kısa öykülerde bir ana tema olması yeterlidir. Romanda ise ana temanın yanında iki yan temaya da yer verebilirsiniz. Yan temalar her zaman ana temaya hizmet etmelidir.

 

27. Bütün karakterlerim aynı şekilde konuşuyor. Ne yapmalıyım?

Karakterlerleri tüm ayrıntılarıyla yaratın ve bütün karakterlerin kendine has özelliklere sahip olmasını sağlayın. Ayrıca karakterlerin ses yapısını da hayal edin. Böylece her birini konuştururken ses farklılıkları karakterlerin kendine has özelliklerini size hatırlatacaktır.

 

28. Nasıl karakter yaratırım?

Karakter, yazacağınız eserde yol arkadaşınız olacak. Yol arkadaşınızı ne kadar iyi tanırsanız onunla yaşayacağınız serüven o kadar iyi ve güvenli olur. 

Daha en başında, taslak oluştururken, öykü belirmeye başladığında karakterler de kendini göstermeye başlar. Öykünüzü en iyi şekilde anlatacak olan karakterlere karar verdikten sonra karakterlerin özelliklerini tüm ayrıntılarıyla belirleyin.

Karakteri içsel, dışsal ve çevresel özellikleriyle yaratırız:

  • Fizyolojik/ biyolojik özellikler; oyun kişisinin görünüşünü, hareketlerini,
  • Psikolojik özellikler; düşüncelerini, anlayışlarını, akıl düzeyini ve baskın duygularını, 
  • Toplumsal özellikler; sosyo-ekonomik ve kültürel durumunu, çevresel faktörlerden etkilenişini, ilgi alanlarını gösterir.

 

29. Yarattığım karakter değişim göstermeli mi?

Zaman, mekan, şartlar ve etkiler değiştikçe karakterin davranışları da değişecektir. Bir karakterin birçok farklı sosyal rolü vardır. Kimi insanlar arkadaşlarının yanında (arkadaş rolünde) çok sıcakkanlı ve espriliyken iş ortamında (mesleki rolde) çok ciddi olabilir. Bu davranışları belirleyen etken çoğunlukla sosyal rolüdür. Karakter, sosyal rolüne ve etkilenişine göre diğer karakterlerle etkileşime girdiğinde davranışlarında değişim gözlenir. Her karakterin her bölümde, içinde bulunduğu şartlara göre hangi sosyal rolüne büründüğünü belirlemek ve davranışlarını ona göre tasarlamak önemlidir.

Özellikle ana karakter eserin sonunda, bütün yaşantılarıyla birlikte, değişmiş olmalıdır.

 

30. Bütün karakterlerin özelliklerini detaylıca belirlemek zorunda mıyım?

Diyelim ki eserinizde sekiz karakter var ama sadece üçü çok önemli. Bu üç karakteri bütün detaylarıyla yaratmalısınız. Diğer karakterlerin özelliklerini ise kısaca belirleyebilirsiniz.

 

31. Nasıl çatışma yaratırım?

Karakterin bir hedefi vardır. Bu hedefe ulaşmada çeşitli engellerle karşılaşır, çatışmalar ortaya çıkar; o engelleri aşmak için, içinde bulunduğu şartlara göre hareket eder, engelleri aşar ve hedefine ulaşır. Bu süreçte karakter değişime uğramıştır. Karakterin iç ve dış çatışmalarını taslak aşamasında belirlemek gerekir.

İç Çatışma

  • Kendisiyle olan çatışmaları (Kararsızlık, başarısızlık, kendine kızma vb.) 

Dış Çatışma

  • Karakter – Karakter (İşçi – patron)
  • Karakter – Koşul (İklim, kanunlar, ekonomi, hastalık)
  • Karakter – Mekân (Çöl, okyanus, hapishane)

 

32. Okuduğum eserlerden etkilenmekten çok korkuyorum. Ne yapmalıyım?

Hayatta her şeyden etkilenebiliriz. Ürettiğimiz her şey de bizim tepkimizdir. Elbette bu etkileniş bir eseri kopyalamak anlamına gelmez. Amacımız etkilendiğimiz bir ya da birçok şeyden yola çıkıp özgün bir eser ortaya çıkarmaktır. İyi kurmaca eserler size derinlik kazandırır; yazacağınız eserlerin içeriğinin zengin ve daha estetik olmasını sağlar. 

 

33. Yazım kurallarına dikkat etmek zorunda mıyım?

“Ben kafama göre yazarım. Editör düzeltsin.” diye düşünüyorsanız üç şeyle karşılaşırsınız:

  • Yayınevi dosyayı alır, sıklıkla yaptığınız basit hataları görür ve dosyayı rafa kaldırır.
  • Ortalama bir yayınevinin editörü kitabınız üzerinde yarım yamalak çalışır ve tonlarca hatayla kitabınız basılır.
  • Yüklü para karşılığında iyi bir bağımsız editörle anlaşırsınız ve o kitabınızı yayımlanacak hâle getirir. 

Önerim şudur: Eğer yazar olmak istiyorsanız dil bilgisini çok iyi bilmek zorundasınız.

 

34. Bir editörle çalışmak neden önemlidir?

Yazar titiz bir eser çıkarmak için elinden geleni yapar. İyi editör de eseri neredeyse hatasız bir kitaba dönüştürür. Bu süreçte;

  • Kitabın bütünlüğünü sağlar.
  • Yazım ve dil bilgisi hatalarını giderir.
  • Mantık ve kurgu hatalarını giderir.
  • Metnin akıcı olmasını sağlar.
  • Eserin adı ve bölüm başlıkları konusunda yönlendirici olur.
  • Eser içindeki verilen bilgilerin doğruluğunu teyit eder.
  • Yazarı kitabın piyasaya uygunluğu konusunda yönlendirir.
  • Kitabın tasarımı konusunda öneride bulunur.
  • Tasarımcılarla, fotoğrafçılarla, yayıncılarla ve reklam temsilcileriyle iletişime geçip iş birliği yapar.
  • Kitabın tanıtım yazısını hazırlar.

 

35. Roman yazdım. Değerlendirmesi için kime göndereyim?

Bir editörle anlaşın. 

 

36. Minimal (küçürek) öykü, çok kısa öykü, kısa öykü, öykü, novella ve roman kaç kelimeden oluşur?

Elbette bir eserin boyutu içeriğiyle belirlenir. Yine de yardımcı olması için niceliksel özellikleri size sunmak isterim. Dünyanın çeşitli yerlerinden yazarlar ve kuramcılar farklı kelime sayıları belirtmektedir. En çok bilinenler aşağıdaki gibidir:

  • Minimal öykü 1 cümleden oluşabilir. 100 kelimeye kadardır.
  • Çok kısa öykü 100-2000 kelime arasında olur. 
  • Kısa öykü 2000-3000 kelime arasında olur.
  • Öykü 3000-20.000 kelime arasında olur.
  • Novella 20.000-50.000 kelime arasında olur.
  • Roman 50.000 kelimeden başlar.

 

37. Bir A4 sayfası kaç kitap sayfasına denk geliyor?

Bu kitabın boyutuna, kullanılan puntoya, kenar genişliklerine göre değişir. Standart roman ölçüsü 13×19,5 cm olarak bilinir. 12 punto New Times Roman yazı karakteri ile ve 1,5 atlamayla yazdığınız 1 A4 sayfası yaklaşık 1,5 kitap sayfasına denk gelir. 

 

38. Eserimin telif hakkını nasıl alırım?

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre, eseriniz yaratıldığı andan itibaren doğal bir korumadan yararlanır. Telif Hakları Genel Müdürlüğü eserin herhangi bir kuruma kayıt (tescil) ettirilmesine ya da onaylattırılmasına gerek olmadığını; eserin korunması için sahibinin özelliğini taşıması ve yasada sayılan eser türleri kapsamında olması gerektiğini belirtmektedir. 

Telif Hakları Genel Müdürlüğü (www.telifhaklari.gov.tr) eserinizi isteğe bağlı tescil eder. Ayrıca eserinizin her sayfasının noterde tasdik ettirebilirsiniz. Elbette bu masraflı olacaktır. Masrafı azaltmak için yazı puntosunu küçültüp sayfa sayısını azaltabilirsiniz. Daha az güvenli, masrafsız ya da az masraflı yöntemler de var: Eserin çıktısını mühürlü kapalı zarfta kendinize postalayın ve zarfı hiç açmayın. Eserinizi kendinize e-posta ile gönderin ve hiç silmeyin.

Eserin telifle korunma süresi, eser sahibi yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren 70 yıldır.

 

39. Yazdıklarımı nasıl yayımlayabilirim?

  • Öykünüzü dergilere e-posta ya da mektup yoluyla gönderebilirsiniz. Öykünüz kriterlerine uyuyorsa yayımlarlar. 
  • İyi edebiyat sitelerinde yayımlatabilirsiniz. 
  • Bir blog açarak öykülerinizi orada yayımlayabilirsiniz.
  • Öykülerinizi ya da romanınızı kitap olarak bastırmak istiyorsanız bir yayıneviyle anlaşmalısınız.
  • Oyun yazdıysanız tiyatrolara gönderin.
  • Senaryo yazdıysanız mümkünse yönetmene, değilse yapım şirketlerine sunabilirsiniz.

 

40. Yaratıcı yazarlık üzerine kitap önerir misiniz?

Yazar Adayları İçin Kitap Okuma Rehberi” adlı yazımı www.tidayayinlari.com.tr adresinden okuyabilirsiniz.

Yazıdaki kitap kategorileri:

Yaratıcı Yazarlık, Edebiyat Bilimi, Eleştirel Okuma, Estetik, Dil Bilgisi, Kurgu, İmgelem, Çocuk, Genç, Roman, Deneme, Biyografi, Anı, Şiir, Oyun Yazarlığı, Senaryo Yazarlığı, Eleştiri, Akademik Yazarlık, Blog Yazarlığı, Gazetecilik, Reklam Yazarlığı

 

29.5.2021

 

Bu yazı, TİDA adına, Kemal Oruç tarafından yazılmıştır. Yazarın yazılı izni olmadan, bir kısmı ya da tamamı, hiçbir yerde yayımlanamaz.

Yaratıcı Yazarlık Üzerine Sıkça Sorulan Sorular / Kemal Oruç